Kamu çalışanına zam olarak enflasyonun çok çok altında kalan bu oranlar reva görüldü %17,55 zamma ilave olarak seyyanen 8077 TL. Yıllarca ülkesine hizmet etmiş Emeklilere ise yüzde 25 oranında Sefalet artışı yapan siyasi iktidar ”Bütçe İmkanlarımız bu kadar” diyerek çalışan ve emeklilerin aklıyla alay ediyor!

İttifakın destekçisi bir Genel Başkan ise kamera karşısında emeklilere de seyyanen 8077 TL artış yapılmasını istediğini dile getiriyor ama kapalı kapılar arkasında bu düşüncesine destek vermiyor, Milletvekilleri ise görüşmelerde yüzde 25 artışa el kaldırıyor.

Yaşananlar ve yaşatılanlar Aymazlık ve utanmazlıktır.

Tekrar ifade ediyoruz ki, ekonomik gelişmeler, vergi artışları ve zorunlu harcama kalemlerine gelen zamlar dikkate alındığında emekli maaşlarına yapılacak %25’lik artışın yeterli olmadığı görülmektedir. Hükümetimiz bu karadan dönmelidir.

Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu olarak seçim sonrasında insanları canından bezdiren, günden güne artarak devam eden vergi artışları ve zamları protesto ediyoruz.

Bu hayat pahalılığına artık dayanacak gücümüz kalmadı. Memur ve Emeklisine layık görülen bu Sefalet zammını ise Kabul Etmiyoruz.

Üyelerimiz adına sizlere sesleniyoruz,
KAŞIKLA VERİP, KEPÇEYLE GERİ ALDIĞINIZ BU ZAM ALDATMACASINA ARTIK SON VERİN!

“Aybaşında maaşlarımızı aldık, gördük ki Memur ve Emeklisi daha da fakirleşmiş, enflasyon karşısında iyice ezilmiş, açlığa, sefalete mahkum edilmiş…
Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu olarak bir kez daha haykırıyoruz!

Milyonlarca Memur ve emeklinin Hükümetten isteği yüzdelik oranları ile oynanmış farklar yada emekliliğe faydası olmayan seyyanen zamlar değil, Maaşların Pandemiden bu yana yaşadığı ve %1000’leri bulan oransal kayıplarının giderilerek insanca yaşamak için gereken seviyelere çıkarmaktır.

Çünkü biliyoruz ki;
Milyonlarca çalışanı ilgilendiren maaş artışları gerçek enflasyona göre değil TÜİK Enflasyonuna göre belirlenen oranlarda arttırılıyor, böylece de çalışanlar defalarca mağdur ediliyor.

Çalışanların sorunları yüzdelik oranla yapılan yada seyyanen ödenen ek zamlarla çözülemez, Ülke yaşam şartları ağırlaşmış piyasadaki istikrarsızlık, hayat pahalılığı mutfakları kavurmaktadır.

Hiç durmayan zamlar aralıksız şekilde devam etmekte doğalgaza, elektriğe, suya, benzine, motorine, gıda maddelerine, hijyen ürünlerine, ulaşıma, vergi ve ek vergilere yağmur gibi artışlar yapılmaktadır.

Zamlar sel olmuş mutfakları, dolapları, cüzdanları bizlerle birlikte önüne katıp götürmektedir, artık gelen bu zamlara çalışanların dayanma gücü kalmamıştır.

Milli Paramız, döviz karşısında günden güne erimekte, vatandaşın alım gücü ise düşmektedir.

Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu olarak gerçekleştirdiğimiz araştırmada enflasyon yılın ilk altı ayında yüzde 33 son bir yılda ise belirlenen enflasyon oranı yüzde 81’e dayanmıştır. Aynı dönemde 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırı 36 bin liraya, açlık sınırı ise 14 bin liraya dayanmıştır.

Ülkemizde yurt sathına dalga dalga yayılan zamlar ve kat be kat artan vergiler TÜİK’in belirlediği rakamlarına göre değil, gerçekçi enflasyon oranında belirlenmelidir!

Ülkede vergi kültürü ve vergi yükü AKP iktidarıyla boyut atlamış ve sadece çalışanlarının boynunda kalmıştır. Enflasyonun hızla artmasına paralel olarak yoksulluk da artmaktadır. Yoksulluğun büyüdüğü bu ortamda katma değer vergisi (KDV), mal ve hizmet alımlarında yüzde 18 olarak uygulanırken yüzde 20’ye, yüzde 8 olarak uygulanan oranı ise yüzde 10’a çıkartılmıştır.

Ülkedeki ağır vergilere ilave edilen bu vergi yükünün tamamı çalışanın sırtına yüklenmiştir. İktidar bütçedeki açığı kapatmak için KDV oranlarında artışa gitmiştir. Böylece günümüzde Ücret karşılığı çalışan ülkenin zenginliğinden en az payı alırken en çok vergiyi veren kesim olmaya başlamıştır …

Yapılan KDV artışı verilen zamların daha cebe girmeden alınmasıdır. Emekçiler, ağır zamlar ve vergiler altında ezilirken patronlara vergi istisnaları tanınmaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimden önce “en düşük memur maaşının 22 bin lira çıkartacağız” vaadinin üzerinden henüz 2 ay dâhi geçmemiştir, ancak en düşük memur maaşının 22 bin liraya çıkarılacağını açıkladığı günden bugüne satın alım gücü çoktan erimiştir.

En düşük memur maaşının 22 bin liraya çıkarılacağını açıkladığı gün bu parayla 1157 dolar alınırken, şimdiki kur ile 800 dolar dahi alınamamaktadır. Bu kısacık zamanda bile en düşük memur maaşının alım gücü neredeyse 360 dolar azalmıştır.

Seyyanen yapılan 8 bin 77 TL’lik zammın bugün itibariyle çalışanların beklentisini karşılamadığını bir kez daha belirtiyoruz. Çünkü taban aylığına ve emekliliğe yansımayan ek artışlar zam değildir.

AKP iktidarı ekonomik krizin yükünü tamamen emekçilerin sırtına yıkan, gelir adaletsizliğini derinleştiren, açlığı ve yoksulluğu artıran politikalara yönelmiştir. Maaşla çalışanlar ağır vergiler ve enflasyon altında ezilmekte, maaşa yapılan sözde artış da şimdiden yok olmuştur.

Buradan hükümete sesleniyoruz:
Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonunun haklı ve meşru talebini duymazdan gelmeyin!
Kamu çalışanları ve emeklinin maddi sorunlarının yüzdelik ve ek zamlarla çözülmesi mümkün değildir.
İktidarın acı reçetesi IMF politikalarının en kötü kopyasıdır, ivedilikle de kaldırılmalıdır.

• Vergi yükü emekçilerin sırtına yıkılmamalıdır,
• Enflasyon farkı ortaya çıktığı ay itibarıyla çalışana ödenmelidir.
• Seyyanen artıştan memur emeklisinin yok sayılması adaletsizliktir.
• seyyanen verilen zam maaş içerisinde yer almaması nedeniyle Emekli olacak memurun emekli ikramiye kaybı 201 bin 925 TL olacaktır.
• Tüm bu utancın sorumlusu ise TÜİK’tir.
  Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu olarak haksızlık ve itibarsızlık karşısında susmayacağız ve Kamu Çalışanının yükselen sesi olmaya devam edeceğiz.
  HÜRRİYETÇİ SENDİKALAR KONFEDERASYONU