DÜŞÜNÜN!

Bir bütünsünüz ve çeşitli organları olan bu bütünün içerisinde de tüm birimlerin canlı kalması gerekmekte! Sonucunda hedeflenen ve ortaya çıkan üretim için her bir birimin birbirine ihtiyacı var, işte bu yapının ismi DHMİ ‘Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ Şu an içerisinde çalışan insanların hiçbir ferdi bu kurumun varoluş sebebi değil, ancak her birisi hizmet bütününün ortaya çıkışında önemli birer faktör!

Ancak birileri ortaya çıkıyor ve BİZLER TÜRKİYE YÜZYILI İÇİN TEMINAT OLACAĞIZ diyor; bunu yaparken de iş standartlarının belirleyicisi Dokümanlarda yer alan limitleri aşmadan çalışma yapacaklarını beyan ediyor;

Çok hoş sözler bunlar…
Peki, insanları buraya kadar getiren süreç nedir? ‘işte bunun adını siz koyun!’

Sektör Havacılık;
Sektörünün lideri olduğu beyan edilen de güzide bir Kuruluş; kuruluş amacı ise; Havalimanı İşletimi ve Hava Sahası Yönetimi. Bu bütünün içerisinde ise Teknik, İdari ve Yardımcı Hizmet unsurları olan kamu kaynaklarını kullanan ve yapılan işin bir gereği olarak da yapılan iş ve işlemleri kamu çalışanlarınca yürütülen bu Kurum için en önemli unsur da tabi ki Kurumun çalışanlarıdır. Örnek vermek gerekirse bu Kurumun herhangi bir atanmış yöneticisi o gün işyerinde olmasa bile, daha önceden belirlenmiş kurallarla yönetildiği için Kurumun işleyişi devam eder! Ancak bu Kurumun çaycısı o gün işe gelmese board başında çalışan kontrolör yerinden kalkıp çayını kendisi almak zorunda kalır…

EUROCONTROL Avrupa Havacılık ücret tahsilat ofisidir, Türkiye‘nin buraya üyeliği ENROUTE Gelirlerinin tahsil edilmesi ile kısıtlı, oysa bu kuruluş Kapıdan başlayıp kapıya kadar geçen süreci de kapsayan gelirlerin tahsilini de yapacak bir tahsilat merkezi! Türkiye buraya üye olmaya karar verdiğinde keşke kapıdan, kapıya ücret tahsilatını benimseseydi, o zaman hiç bir sorun olmayacaktı, tüm çalışanlar ürettikleri bu katma değerden aynı oranda pay alabilecekti. Oysa bu gün esas karlılığı olan işletme hizmetleri tamamen havalimanı işletmecilerine devredilmiş ve devletin elindeki önemli karlılık unsuru ise firmaların işletimine geçmiştir. Özellikle açmak istedik EUROCONTROL sizin adınıza yaptığınız işin tahsilatını yapar, tahsil ettiği paraların içerisinden komisyonunu alır ve kalanını kuruma iade eder, yani hiçbir zaman kendi cebinden ödeme yapmaz ama sizin ürettiğiniz katma değerden komisyon alır.

Ama kurumun asli hizmetlerini yürüten unsurlarının sanki kuruma hiç bir getirisi yokmuş gibi davranılmamalıdır; Oysa elektriği olmayan hiç bir cihaz çalışmayacaktır. Yâda ARFF hizmetlerinde yeterli sayıda personel bulunmaması o havalimanının kategorisinin düşmesine sebep olacak, hatta Havalimanı kapatılmasına yol açabilecektir. Veya kuvvet santralinde cihazlarda her şey yolunda gözükse bile, o gün o bölümde çalışacak tek bir kişi olmadığında o havalimanı güvenilmez sayılıp Notam’lanacaktır. Havacılık sektöründe hizmet devamlılığı esastır. Kesintisiz devamı için de her şeyin bir, iki bazen üç yedeğinin olması şartı getirilmiştir ve içerisinde insan olduğu için de pahalı bir hizmettir! Üretilen bu hizmetin birim maliyetlerindeki ucuzlamanın sebebi sektörün yaygınlaşması, kullanan sayısının artması ve uygulanan sübvanseler sayesinde olmuştur. Bir tarafta Hava sahası yönetimi ürettiği hizmete çalışan maliyetlerini dahil edip EUROCONTROL aracılığıyla tahsil etmekte, diğer tarafta ise kurum, havalimanı işletmesini sağlayan çalışanların maliyetleri EUROCONTROL örneğinde olduğu gibi hizmeti kullananlardan tahsil etmemekte, bu ücretler de işleticilerin cebinde kalmaktadır.

Geçirdiğimiz pandemi süreci sonrasında dünyada havacılık sektörü bir yıldız gibi parlamaya devam etmekte, ulaşım tercihler arasında ilk sırada olmaya devam etmektedir. Sektör ekipmanlarında, çalışan personelin eğitimleri, lisanslanmaları ve havalimanlarının her geçen gerçekleştirilen yenilemeler sonucunda hava ulaşımın dünya ölçeğinde emniyetli, istikrarlı ve kesintisiz olarak yürütülmesi Havalimanı işletmeciliği ve Hava sahası yönetimi çalışanlarının önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir…
Kurumun asli iki işinden bahsederken (Havalimanı İşletmesi ve Hava Sahası Yönetimi) altyapının sürekli iyileştirilmesi yanında, işletme faaliyetlerinin kaliteli ve konforlu olmasında bu işleyişin mimarlarının destekleyici birimler olduğu da asla göz ardı edilmemeli.

Kurumların tüm çalışanlarıyla beraber bir bütün olduğu gerçeği ve sektörde çalışan her bir bireyin üretime kattıkları alın teri, bilgi, beceri ve gayretin ne kadar önemli olduğu ise ortadadır.

Bir sendika, üyeleri ile var olur, bu sonuç kaçınılmaz bir süreçtir, ancak sektörde çalışan arkadaşların zaten olmayan İŞ HUZURUNUN biraz daha bozulmasına gayret etmesi acaba kimin işine yarayacaktır? Biz söyleyelim isterseniz; bu durum birilerinin istediği şekilde kurumun bölünmesini, geçmiş örneklerde olduğu gibi şirketleşmeyi hızlandıracaktır. Peki, çözüm bu mudur? Buna istekli olanlara hatırlatmak isteriz; Bölünme yapısal güçsüzlük getirir, şirketleşme ise blok satışlar sonrasında patronların daha çok para kazanmasını sağlar.

Bizce bu süreç kesinlikle aceleye getirilmeden, sektör paydaşlarının (Çalışan Temsilcilerinin) da içerisinde olacağı komisyonlarda tartışılmalı, kayıt altına alınmalıdır. Ve bu sürecin en başından beri anlatmaya çalışıyoruz;

Bu Kurumun önceliği,
1.       KURULUŞ KANUNU, Kuruluşunu ve işleyişini düzenleyen, belirleyen yasal düzenlemesi yok!
2.       MESLEKİ TANIMLAMALAR, İş tanımları yapılmamış, Kanuni düzenleme şart!
3.       YÖNETİMSEL ÖZERKLİK, Kurum yönetimi özerk değil.
4.       Denetleyen ve Denetlenen tanımları iç içe geçmiş.

Nihayetinde;

kurumsal bütünlüğe, çalışma barışına ve iş huzuruna zarar verecek ve çalışanları değersizleştirmeye yönelik içeriğe sahip açıklamalardan muhakkak ki kaçınılmalı; aynı ailenin birer ferdi olunduğu gerçeği unutulmadan, birlikte büyümek hedeflenmelidir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

FİKRÎ HÜR, VİCDANI HÜR, İRFANI HÜR HÜRRİYETÇİ ULAŞIM-SEN YÖNETİM KURULU

Son Yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Hürriyetçi Ulaştırma Çalışanları Sendikası

Anasayfa » Kategorisiz » DÜŞÜNÜN!