Emeğiyle hayatını kazanan, alın teriyle geçimini temin eden ve milletçe elde ettiğimiz toplam milli gelire büyük katkı sağlayan milyonlarca çalışanın gururla kutlaması gereken 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü gururla kutlayamıyoruz.
Emeklinin, asgari ücretlinin açlığa, memurun işçinin yoksulluğa mahkum edildiği bir günde yine meydanlardayız. Nisan ayında açlık sınırı 17 bin 725 TL, yoksulluk sınırı ise 57 bin 736 oldu. Açlık sınırı Ocak 2024’ten bu yana net 17 bin 2 TL olarak uygulanan asgari ücretin üzerine çıktı.10 bin TL maaş alan emekliler sadece mutfak masraflarını bile karşılayamaz hale geldi.
Memurlar büyükşehirlerde kiralarını ödeyemez hale geldi. Ulaşım beslenme ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dünyanın 10 Büyük ekonomisinden biriyiz açıklaması yaptı. Böyle büyük bir ekonomiye sahipsek Peki çalışanlar ve emekliler olarak bizler dünyanın en küçük 10 ekonomisine sahip ülkelerde alınan maaşı neden alıyoruz. Krizlerin yaratıcısı siyasi iktidarlardır. Bedelini biz neden ödüyoruz.
İktidarın mensuplarının kendi dönemleri için açıkladığı Çıraklık Kalfalık ve Ustalık dönemlerine biz de millet olarak bir dönem eklemek istiyoruz. SEFALET DÖNEMİ… Artık tüm çalışanlar olarak sefalet dönemini yaşıyoruz. Tuzu kuruların, Makam arabalarından inip nutuk atanların, devlet kaynaklarıyla haksız zenginleşenlerin sözlerine karnımız tok.
Değerli Basın Mensupları değerli arkadaşlar;
Memleketin her köşesinde Atama Bekleyen Öğretmenler Eylem yapıyor. Devlet ise ücretli öğretmenlerle sınıfları doldurmaya çalışıyor. Milli Eğitim Bakanı yandaşları öğretmen yapabilmek için mülakat derdinde…
Ağır çalışma koşullarına rağmen görevlerini layıkıyla yapmaya çalışan polislerimizin, emeklerinin karşılığı aldığı maaş utanç verici. Dünyanın her yerinde en yüksek maaş grubunda olan Mühendisler Kamuda ne yazık ki yoksulluk sınırı altında maaş alıyor. Meslek Kanunları bile yok. Sağlık çalışanları ağır çalışma koşulları altında mesleklerini icra ediyor. Hastanelerde idarecilerden kaynaklı keyfiyet devam ediyor.
Adları Yardımcı hizmetli, kadroları memur ama işçi görevini yapan Yardımcı hizmetliler halen idari hizmetli kadrolarına geçirilmeyi bekliyor. Öğretmenler her gün yenisi eklenen öğrenci ve veli şiddetinin hedefi oluyor.
Memurlara verilen giyim yardımı 67 TL….
Liyakatsiz yöneticiler eliyle çalışma barışı katlediliyor…
Şimdi biz neyin kutlamasını yapalım?
Kötü ekonomi yönetiminin, beceriksiz idarecilerin yaptıklarının, TÜİK’in masa başında hazırladığı enflasyon verileriyle üstünü kapatamazsınız. Bilesiniz TÜİK’te enflasyon hesabını yanlış hesaplayanlar milyonlarca memurun, çocuklarının rızkını çalmaktadır. Devletin halka uzanan tek eli memuru, kirasını dahi ödeyemeyecek bir maaşa mahkûm edenler utanmalıdır. İktidar sahipleri ve tüm muhalefet partileri boş söylemler ve kayıkçı kavgası yerine millete dokunulmalıdır.
Değerli arkadaşlar bugün yaşadığımız sefalet döneminin tek müsebbibi siyaset değildir. İktidarın arka bahçesine sığınmış sarı sendikalar da aynı ölçüde bu günahın işbirlikçisidir. İktidarlarla kol kola memuru masa başında satıp makam araçlarına binim fil dişi kulelerdeki makamlarına dönenlerden kamu çalışanları hesap sormalıdır.
Konfederasyon olarak, emekleriyle üreten ve ürettikleri ile geçinen, karşılarına dikilen birçok zorluğa da göğüs geren çalışanlarımızın, biriken sorunlarının bir an önce çözülmesi ve hak ettikleri ekonomik ve sosyal şartlara kavuşturulması en önemli talebimizdir.
Son Yorumlar
Son Paylaşılan Haberler
- 27 Aralık Hürriyetçi Ulaşım Sendikası Kuruluş Yıldönümü 27th Ara 2024
- 2. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirisi Yayınlandı 21th Ara 2024
- TCDD 168. Yıl Dönümü 23th Eyl 2024
Kategoriler
- Genel Kurul (2)
- Kategorisiz (48)
- Özel Günler (2)
- Serbest Yazılar (2)